Tweet |
Çevre sürdürülebilirliğinde gönüllü sanayi inisiyatifi ve
geniş kitlelere dokunan sivil toplum kimliklerini bünyesinde bir araya getiren ve
özellikle son yıllarda; “iklim krizi ile savaşım” ve “döngüsel ekonomiye geçiş”
konularına odaklanan ÇEVKO Vakfı’nın Genel Sekreteri Mete İmer,
yaklaşan yerel seçimler gündeminde;
“Atık Yönetimi” konusuna, daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Atıkların ekonomiye kazandırılması,
çevre kirliliğinin ve sağlık risklerinin azaltılması ve
son dönemde gündem oluşturan atık ithalatının önüne geçilmesi için,
özellikle üretici kuruluşlar ve yerel yönetimler arasında;
etkin iş birliğinin önemini vurgulayan ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer,
“Dünyada, döngüsel ekonomiye geçişle birlikte;
ürünlerin en az atık oluşacak şekilde üretilmesi, tekrar kullanılması,
geri dönüşümü ile kaynak israfının önlenmesi hedeflenmektedir.
Büyük bir nüfusa sahip ülkemizde;
sanayinin hammadde gereksinimi haline gelen geri dönüştürülebilir atıklarımızı,
toplayıp değerlendirebildiğimiz takdirde; ülkemizdeki geri dönüşüm kapasitesini,
atık ithalatını en aza indirecek şekilde kullanabiliriz.
Bu önemli süreç;
tüketicilerin atıklarını kaynağında ayrı biriktirmesi ve
belediyelerin sorumluluğunda olan
kaynağında ayrı toplama uygulamasıyla, başlıyor.
Bu bakımdan;
belediyelerin kaynağında ayrı toplama uygulamalarının sürekliliğinin sağlanması,
büyük önem taşıyor” dedi.
Türkiye’de; tüketim sonrası atıkların kaynağında ayrı toplanıp,
geri dönüştürülmesi konusunda sorumluluğun,
yasalar çerçevesinde; büyük ölçüde belediyelere verilmiş olduğunu vurgulayan Mete İmer,
“Öte yandan;
elbette, üreticinin sorumluluğu da var ve
özellikle ambalajlı ürün üreticileri, bu sorumluluğu ciddiyetle sahiplenmektedir.
Ambalaj atıkları konusunda; dünyanın geliştirmiş olduğu çözümlerden birisi,
Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) sistemleridir.
GÜS; üreticinin, ürünle ilgili sorumluluğunu,
tüketim sonrası evreye genişlettiği, bir çevre politikasıdır.
Türkiye’de Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS)’ü
benimseyen şirketlerin girişimiyle kurulan ÇEVKO Vakfı;
bu çalışmaların önderliğini üstlenmiştir.
Vakfımız;
toplumda geri dönüşüm kültürünün oluşması için
eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları,
kamu otoritesiyle yasal alt yapı için iş birliği,
belediyeler ve lisanslı toplama ayrıma ve geri dönüşüm tesisleriyle birlikte;
ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanarak, geri dönüşümünü gerçekleştirmiştir”
şeklinde konuştu.
Mete İmer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünya genelinde kullanılan bir model olan GÜS,
ülkemizde de 3-4 yıl öncesine dek uygulandı, ancak; sonrasında terk edildi.
2020 yılından itibaren;
ambalaj ve diğer atıklar için ekonomik işletmeler,
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na GEKAP ödüyorlar.
Oysa; GÜS, doğası gereği; bir vergi değildir.
GÜS modelinin;
ülkemizde finansal bir model olarak,
atıkların kaynağında toplanması için kullanılabilecek
verimli bir yöntem olduğunun, altını özellikle çizmek isterim.
Elbette bu çözüm;
denetim, yaptırım, teşvik ve farkındalık çalışmalarıyla desteklenmelidir.”
Mevcut durumda;
belediyelerin tüketim sonrası değerlendirilebilir atıkları,
kaynağında ayrı toplama uygulamalarında kopukluklar yaşanabildiğini ifade eden Mete İmer,
“Uygar ülkelerde, sürdürülebilir atık yönetimi;
illerin, ilçelerin, mahallelerin ve hane halklarının en önemli beklentileri arasındadır.
Atıkların;
belediyelerce toplanması,
lisanslı geri dönüşüm tesislerinde geri dönüştürülmesi ve tüm süreçlerin
alanında disiplinli çalışma geçmişine ve nitelikli insan kaynağına sahip
geri kazanım örgütlerince, koordine edilmesi önem taşıyor.
Öte yandan;
toplum nezdinde farkındalığın artması için
iletişim, eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları da gerekiyor.
Ülkemizin, yerel seçimler gündemine girdiği bu günlerde;
Büyükşehir, il ve ilçe belediye başkan adaylarının,
şehircilikte temel öneme sahip “sürdürülebilir atık yönetimi” konusuna;
daha fazla vurgu yapmalarını, bu konunun seçim ve hizmet vaatleri ile
faaliyet programları arasında daha fazla yer almasını, bekliyoruz” dedi.