Tweet |
Türkiye’nin risk priminin düştüğünü söyleyen
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek;
“Risk primimiz, dramatik bir şekilde düştü.
‘Gelişmekte olan ülkelerde de düştü’ diyebilirsiniz.
Geçen sene bu vakitlerde; bizim risk primimiz, 700 baz puanın üzerindeydi ve
şu anda; 300’ün altında.
Türkiye'nin ödediği irade faiz farkı, küresel piyasalarda çok üzerindeydi.
Şu anda biz, olumlu yönde ayrıştık.
Program olmasaydı;
program başarılı bir şekilde uygulanmasa,
programa güven olmasa, bu kadar pozitif yönde bir ayrışma olabilir mi?
Mümkün değil; dolayısıyla, programımız gerçekten çalışıyor” diye konuştu.
Bankaların, reel sektör firmalarına erişiminde iyileşme olduğunu söyleyen Şimşek;
“Bankalarımız, 100 dolar borç ödediğinde;
neredeyse, 150 dolar borç bulabiliyorlar.
Bakın; yılın başından bu yana,
yaklaşık olarak; 4 milyar dolarlık bir sermaye benzeri kaynağa ulaştık.
Bu, programın çalıştığını bütün boyutlarıyla tabii ki; ortaya koyuyor.
Bürüt rezervlerimizde artış var.
Net rezervlerimizde, son bir aydır; artış var.
Neden?
Çünkü; seçimler aradan çıktı.
Program sahipliği çok güçlü,
Cumhurbaşkanımız, bu programın tam olarak arkasında ve
bu programımız dışarıda, içeride inanıyorum ki;
giderek daha çok rağbet kazanacak.
Çünkü; iş tutarlılığı olan bir program ve
kredibilitesi, performansıyla birlikte artacak bir program.
Biz sonuç aldıkça;
inancın artacağı, güvenin artacağı bir program.
Biz sonuç alıyoruz, alacağımızı da gerçekten inanıyoruz" dedi.
Cari açığın düşeceğini vurgulayan Bakan Şimşek,
“Yıllık enflasyon yüksek ve Mayıs ayında yükselmeye devam edecek,
ama; bu son 12 ayı gösteren bir enflasyon.
Ama; enflasyon beklentilerine bakarsanız,
önümüzdeki 12 ay için beklenen enflasyon; yüzde 35 civarı.
Biraz bizim hedefimizin üzerinde, ama ben inanıyorum ki;
enflasyon düştükçe o farklılıklar da azalacak.
Yani; beklentilerle, bizim patika arasında fark azalacak.
Ekim’e göre de, enflasyon beklentilerinde 10 puanlık bir iyileşme var.
Cari açık daralıyor.
Geçen sene Mayıs ayında, 12 aylık cari açık; 60 milyar dolardı.
Şimdi, Şubat ayı itibariyle; 32 milyar dolar civarına düştü.
İnanıyorum ki;
bu sene milli gelire oranla, yüzde 2 buçuk civarına düşmüş olacak.
Yüzde 2 buçukta;
bir taraftan, dış borcun milli gelire oranını düşürecek,
bir taraftan da, bizim rezerv biriktirmemize imkan sağlayacak” diye konuştu.
Şimşek;
“Kurala dayalı, uluslararası normlara uygun rasyonel politikalar ve
Türkiye'nin yapısal dönüşümünü içeren,
Türkiye'nin yeni bir hikaye üretmesi için yapısal reformları içeren, bir model.
Bu model, beraberinde;
yatırımcı güveninin lira lehinde portföy tercihlerini,
zamanla reel kurda bir miktar dengelenmeyi ve nihai kerte de;
enflasyonun kalıcı bir şekilde düşürecek şekilde bir iklimi,
bir ekosistemi kurmayı getiriyor.
Bu modelin kalbinde, dengesizliklerin giderilmesi var.
Yani; enflasyonun aşağı çekilmesi, cari açığın sürdürülebilir bir noktaya çekilmesi,
bütçe açığının daha makul seviyelere çekilmesi gibi; birçok bileşeni içeriyor” dedi.
''Sürdürülebilir Finans, önümüzdeki dönemde; giderek büyüyen bir alan olacak''
diyen Şimşek;
“Özellikle; Birleşmiş Milletler sürdürülebilir kalkınma hedefleri
çerçevesinde baktığınız zaman, açıklık; kimisine göre 4 milyon dolar.
Mutlaka; özel sektör kaynaklarının mobilize edilmesi gerekiyor.
Yani; çok taraflı bankaların, kamunun imkanları burada yetersiz kalıyor.
Tabii, bugün itibariyle baktığımız zaman;
sürdürülebilir finans kaynakları yani;
yönetilen finansal kaynaklar global olarak, yaklaşık 3 trilyon dolar.
Bizim açımızdan da hakikaten,
sürdürülebilir finans ve yeşil dönüşüm, sürdürülebilirlik çok kritik bir alan.
Bir lüks değil, aslında bizim için; moda olduğu için değil.
Bu bir ihtiyaç.
Çünkü; biz yeşil dönüşümü sağlayabilirsek,
o zaman cari açığımızı azaltmış oluruz.
Çünkü; 2022 yılında, petrole ve doğal gaza 97 milyar dolar ödedik.
Geçen sene, bu sene; 70 milyar doların üzerinde bir fatura ödüyoruz.
Yani; enerjiyi dışarıda bıraktığın zaman, Türkiye'nin çok ciddi bir cari fazlası var.
Cari fazlamız olsaydı;
bugün, çok farklı bir noktada olurduk.
Yani; makro finansal istikrar açısından, rezerv açısından, büyüme açısından.
Dolayısıyla;
bu alana odaklanmak, sürdürülebilir finans imkanlarına daha çok erişmek ve
bunun üzerinden yeşil dönüşümü sağlamak,
bizim için zaruret, zorunlu bir ihtiyaç” ifadelerini kullandı.