Tweet |
Türkiye’nin, yenilenebilir ve temiz enerji kaynakları arasında
çok büyük potansiyeli olduğu Yeşil Hidrojen üretimi için gereken elektrolizör yatırımları,
ilgili mevzuatın oluşmasını bekliyor.
Yeşil Hidrojen;
1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe girecek
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) öncesinde;
enerji yoğun sektörlerin karbon emisyonlarını azaltmak için de
kritik bir önem taşıyor.
Türkiye’de bu alanda uzmanlaşan şirketlerin başında gelen
TEKSİS İleri Teknojiler’in Genel Müdürü Hüseyin Devrim;
Türkiye’nin Yeşil Hidrojen üretimine odaklanan bir ekosistemi,
daha fazla zaman kaybetmeden oluşturması gerektiğine işaret ederek;
gelişmiş ülkelerde, bu alandaki yatırımların baş döndürücü hızla ilerlediğini belirtti.
İzmir’de düzenlenen Temiz Enerji Zirvesi kapsamındaki
“Yeşil Hidrojen Mümkün mü?” başlıklı oturumda konuşan Devrim;
bu ivmenin temelinde, elektrolizör yatırımlarının geldiğine dikkat çekerek,
“Dünyada geçen yıl tüketilen Hidrojen’in;
sadece yüzde 4’ü, Yeşil Hidrojen’den oluşuyor.
520 Gigavat’a (GW) ulaşan global elektroliz kapasitesi ile
Yeşil Hidrojen üretimi, büyük ivme ile artıyor.
2030 yılında, bugünkü üretimin beş katına ulaşılması öngörülüyor.
Bu, güneş enerjisinin en hızlı genişleme aşamalarında yaşadığı
büyümenin bile çok üzerindedir.” dedi.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) öngörülerinde;
yenilenebilir elektrikten üretilen düşük emisyonlu yeşil hidrojen üretim maliyetinin
2030 yılına kadar; bugünkü değerin yarısına düşeceğinin görüldüğü bilgisini veren
Hüseyin Devrim, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan
Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası’na göre;
ülkemizin elektrolizör kapasitesinin,
2030 yılında 2 GW,
2035 yılında ise; 5 GW’a ulaşması hedefleniyor.
Bu hedeflerimiz; potansiyelimizin çok altında olsa da,
kamu otoritesinin bunu tüm dünyaya ilan etmesini,
memnuniyetle karşıladık.
Ancak; iki yıldır bir mevzuat düzenlemesi yapamadık.
Buna karşılık; geçen iki yıl,
dünyanın büyük bir hızla yol aldığı dönem olarak, geride kaldı.
Yeşil Hidrojen’i, bir enerji türü olarak değil;
küresel bir ihtiyaç olarak görmemiz ve
üretimden nihai kullanıma kadar;
tüm değer zincirine, eş zamanlı yatırım yapmamız gerekiyor.
Üretime, taşımaya, dağıtıma, boru hatlarına, nihai kullanıma,
hidrojenle çalışan araçlara, dolum istasyonlarına ve
onların altyapılarına yatırım gerekiyor.
Bunun adı bir endüstriyel dönüşümdür.
Hidrojen kullanan sektörlerde, bu dönüşüm gerçekleşecek.
Bu bağlamda, karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşmak için
elektrifikasyonla başaramadığımız dönüşümü
bu alanda gerçekleştirmemiz gerekiyor.
Endüstriyi bir an önce dönüştürmeliyiz.
Dağıtım ve iletimdeki altyapı eksikliği nedeniyle,
yerinde üretim yapmamız kaçınılmaz; başka şansımız yok.
Türkiye’nin, bugün;
uzak bir hayal gibi görünen
enerji ihraç eden ülke olmasının tek anahtarı; yeşil hidrojendedir.”
Türk sanayisinde 1 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek
Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’ndan (SKDM)
öncelikli etkilenecek; rafineri, petrokimya, demir çelik, cam, çimento, gübre gibi
yoğun enerji tüketen sektörlerin bir kısmının;
hidrojen de tükettiğini hatırlatan TEKSİS Genel Müdürü Hüseyin Devrim,
bu tüketimin Yeşil Hidrojen olması halinde;
sektörlerin SKDM sürecine tamamen hazır gireceği, görüşünü savundu.
Küresel ölçekteki elektrolizör talebinin,
2050 yılına kadar; 5 bin GW seviyesine ulaşacağını sözlerine ekleyen Hüseyin Devrim,
bu talebin sadece; bin 500 GW seviyesinde karşılanacağını,
arz tarafında ise; 3 bin 500 GW’lık dev bir açık oluşacağını kaydetti.
Otomotiv sektöründe,
küresel ölçekte hidrojen kullanımında
katlamalı artışlar yaşandığını vurgulayan Devrim,
2023 sonunda; dünya genelinde 1063’e ulaşan hidrojen dolum istasyonlarının
üçte birinden fazlasının, Avrupa ülkelerinde bulunduğunu söyledi.
YEŞİL HİDROJEN YATIRIMCISI, KAMUDAN NELER BEKLİYOR?
• 2035 yılına kadar; 5 milyar dolarlık elektrolizör yatırımın hayata geçmesi için
mevzuat oluşumuna ilişkin belirsizlikler, süratle kaldırılmalı;
• Yerli elektrolizör üretimine özel, finansman ve teşvik sistemi uygulanmalı;
• Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası’nda açıklanan büyük hedefler için
kamu otoritelerinin de yer alacağı ‘Yeşil Hidrojen Kümesi’ kurulmalı.