Tweet |
ENR Engineering News Record Dergisi,
her yıl dünyanın en büyük 250 müteahhit firmasını yayınlıyor ve
bu listenin içerisinde yer almak;
dünyanın her yerinden müteahhit firmalar için çok önemli bir prestij kaynağı.
Bu listede;
firmaların kendi ülkeleri dışında yaptıkları projelerin, toplam bütçesi yer alıyor.
Bu listenin;
uzun yıllardır birinci olan firması Grupo ACS,
iştiraklerinden Grupo Cobra’yı Fransız Vinci firmasına satmasının ardından;
listenin birinciliğini de Vinci’ye bıraktı.
Bu firmanın 2022 verilerine göre;
uluslararası projelerdeki cirosu 36 milyar dolar,
toplam cirosu ise; 66 milyar dolar.
Türk firmaları açısından bakıldığında ise;
listeyi farklı şekillerde değerlendirmek mümkün.
Çin firmalarından sonra listede en çok firma bulunduran ülke; Türkiye.
Bu yıl, listede Türkiye’den tam; 43 firma yer aldı.
43 Türkiye merkezli firmanın
yurt dışı projelerinden elde ettikleri toplam gelir ise; 18,77 milyar dolar.
Listede en üst sırada yer alan Limak ise;
48. sırada yer alarak, en büyük uluslararası Türk müteahhit firma oldu.
LİSTEYİ NEDEN ÇİN FİRMALARI KAPLIYOR?
Listeyi; birçok ülkede çeşitli altyapı projelerine imza atan
NATO Mühendisi Erhan Mataracı, değerlendirdi.
Uluslararası müteahhitlik işlerinde,
Çin firmalarının en çok sayıda ve toplamda en yüksek ciroda olmasının altında,
bu firmaların, çoğunun devlet firmaları olması yattığını vurgulayan
Metalurji ve Malzeme Mühendisi Erhan Mataracı,
“Çin Halk Cumhuriyeti;
kendisi finanse ettiği projeleri,
yine devlete ait firmalarına yaptırarak;
bu toplam cironun yükselmesinde en önemli rolü, oynuyor” dedi.
‘SÖMÜRGE DEVRİNİN ETKİLERİ HALA VAR’
Fransa, İspanya gibi ülkelerin müteahhitlerinin,
hala etkileri altında bulunan ülkelerdeki birçok projeyi
hem finanse ettiğine, hem de yürüttüğüne dikkat çeken Erhan Mataracı,
“Örneğin; Güney Amerika ülkelerinde,
İspanyol firmalarının çok büyük gücü var,
Afrika ülkelerinde; Fransız firmalar, neredeyse tüm projeleri üstleniyor”
diye konuştu.
AVRUPALI FİRMALAR NEDEN ÇOK ETKİLİ?
NATO Mühendisi Erhan Mataracı;
uluslararası müteahhitlik sektörünün,
ülkelere doğrudan ve dolaylı etkilerini, şöyle tarifledi:
“Müteahhitlik sektörü;
direkt olarak, ülke gelirine sağladığı katkı açısından;
sanayi kadar etkili olmasa da
aslında, sanayinin satışının artırılması için
dünyanın farklı ülkelerinde pazarlama gibi büyük bir etkiye sahip.
Avrupalı firmaların sayıca az, ama; çok etkili
olmalarının altındaki en büyük etken;
finans, tedarik, müteahhitlik gibi bir bütünlüğü kurup, bu şekilde iş yapmaları.”
AVRUPA’NIN TAKTİĞİ: SAĞ CEPTEN SOL CEBE KOYMAK
Avrupa Birliği fonlarının,
dünyanın her yerinde projeleri finanse ettiğine vurgu yapan Erhan Mataracı,
“AB, bu projelerde;
bazen çalışacak müteahhit firmayı ve
genellikle; projede kullanılacak olan malzemelerin,
mutlaka kendi ülkelerinden tedarik edilmesini şart koşuyor.
Bu sistemle; bu ülkeler, bir bütün olarak hareket edip;
finansman sağladıkları projelerdeki bütün alımların,
kendi ülkelerinden yapılmalarını sağlıyorlar ve
sonunda, yatırım yapılan ülkeleri de
kendilerine direkt faizli geri ödemeler veya
farklı emtialarla borçlandırıyorlar,
yani; parayı, sağ ceplerinden sol ceplerine koyuyorlar ve
yatırımın olduğu ülkeyi de kendilerine borçlandırmış oluyorlar”
ifadelerini kullandı.
TÜRK FİRMALARININ KARNESİ:
NİTELİK AÇISINDAN YETERLİ DEĞİL, ÇÜNKÜ…
Türkiye’nin; dünyanın birçok ülkesiyle,
kültürel ve tarihsel bağlara sahip olduğunu ve
bu nedenle; birçok bölgede,
Türk firmalarına saygı duyulduğunu belirten Mataracı,
“Bu nedenle; bazı projelerin,
Türk firmalar tarafından yapılması isteniyor.
Türk firmaları da genellikle;
kendi çabalarıyla, dünyanın birçok yerinde işler alıp yapabiliyor, ancak;
diğer lider ülkelere kıyasla,
genellikle yine bu ülkelere ait malzemeler kullanmak durumunda;
firmaların; devlet politikası dışında kalan bu başarıları,
bir yerde sınırlı kalıyor” dedi.
Dünyada ilk 250’ye girmiş 43 firmanın bulunduğu ülkeden;
yalnızca bir firmanın, Limak’ın,
‘üst sıra’ sayılabilecek 48’inci sıradan listeye girebildiğine
vurgu yapan Erhan Mataracı,
“Türk firmalarının yapmış olduğu toplam ciro ise;
listede birinci olan firmanın yarısı kadar kalıyor.
Nicelik olarak, çok başarılı olarak gördüğümüz bu listenin;
nitelik açısından yeterli olmadığını, görebiliyoruz” dedi.
‘TÜRK FİRMALAR YETERSİZLİK YÜZÜNDEN İŞÇİ POZİSYONUNDA’
Müteahhitlik sektörünün;
ülkenin sanayisine en çok katkıda bulunan sektör olması gerekirken,
Türk firmalarının böyle bir etkisinin bulunmadığını belirten Mühendis Mataracı;
“Çünkü; sanayi, bu uluslararası müteahhitlik sektörünü
destekleyebilecek kadar güçlü değil;
Türkiye, üretilmesi gereken birçok malzemenin makinenin
hala; üretilmediği bir ülke” diye konuştu ve
Türkiye’nin, sektördeki güncel durumunu; şöyle özetledi:
“Türk firmalarının bu projelerde daha çok yer almasında,
farklı bir faktör ise;
proje finansmanlarının, yabancı ülkeler tarafından yapılıyor olması.
Bu durumda;
Türk firmalar, teknolojik ve sanayi yetersizliğinden kaynaklı olarak
aslında; diğer ülkelerin kazançlarında, işçilik görevi üstleniyor.
Türkiye, bu sektördeki şansının farkında varıp;
buradan ülkemize sağlanabilecek faydaları iyi analiz etmeli ve
bu şartları değerlendirmelidir.
Bu listedeki firmalarımızın niteliklerini de artırarak,
ekonomiye gerçek bir katkı sağlanabilir.”